Zina Sebebiyle Boşanma
- Av. Serpil YABANOĞLU
- 18 Nis 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Nis 2020
Zina Sebebiyle Boşanma
Kanunun öngördüğü özel boşanma sebeplerinden birisi zinadır. Türk Medeni Kanunu madde 161/1 “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.”. Zina, evlilik devam ederken eşlerden birinin evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmasıdır. Bu durumda diğer eşin boşanma davası açma hakkı doğmaktadır. Evlilik birliğinin çiftlere zorunlu kıldığı hususların en önemlilerinden birisi sadakat yükümlülüğüdür. Bu nedenle cinsel sadakatsizlik olarak nitelendirilen zina eylemi bu yükümlülüğün açık bir ihlalidir. Zina sebebiyle boşanmada önemli hususlar şunlardır:

Zina dayalı boşanma davası açabilmek için ortada mevcut ve geçerli bir evlilik birliğinin bulunması gereklidir. Birlikte yaşama, dini nikahla yapılmış resmi olmayan birliktelik durumlarında zina sebebiyle boşanma davası açılamaz.
Boşanmada zina sebebine dayanılması için eşlerden birinin kendi eşi dışında, karşı cinsten biriyle evlilik dışı cinsel birliktelik yaşaması gereklidir. Bir evlilikte kocanın başka bir erkekle, ya da kadının başka bir kadınla evlilik dışı ilişki yaşaması durumunda zina nedeniyle boşanma davası açılamaz.
Yine tam olarak cinsel ilişkinin gerçekleşmediği durumlarda da zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Eşlerden birinin evlilik dışı flört, sevgili şeklinde ilişkisinin olması, bu içerikte görüşme ve yazışmalarda bulunması, cinsel ilişki boyutuna varmayan beden temasında bulunması zina olarak kabul edilmez. (Bu durumlarda “Haysiyetsiz hayat sürme”, “sadakat yükümlülüğünü ihlal” gibi başka bir boşanma sebebine dayanılabilir.)
Zina eden eşin bu eylemini bilerek ve isteyerek hür iradesi ile gerçekleştirmesi gereklidir. Baskı, tehdit altında, şiddete maruz kalarak ya da iradesini bozan bir madde kullanılarak (uyuşturucu, ilaç vs) kişi kendinde değilken, isteği dışında tecavüze uğrama şeklinde bir durum zina olarak değerlendirilemez; buna bağlı olarak boşanma davası açılamaz.
Boşanmada zina sebebinin geçerli olması için evlilik dışı cinsel birlikteliğin sürekli olması gerekli değildir. Zina eyleminin bir kez gerçekleşmiş olması boşanma için yeterlidir.
Karı-kocanın her ikisinin de zina yapmış olması boşanma davası açmasına engel değildir. Böylesi durumlarda eşlerden biri veya her iki eş ayrı ayrı zina sebebiyle boşanma davası açabilir.
Zina eyleminde evlilik dışı ilişki yaşanan üçüncü kişinin evli veya bekar olmasının boşanmaya bir etkisi yoktur.
Yasalarımızda zina sebebiyle boşanma davası açılmasında kısıtlayıcı bir süre bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunu madde 161/2, “Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.”
Bu kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere eşinin evlilik dışı ilişkisini öğrenen kişinin buna dayanarak boşanma davasını altı ay içerisinde açması gereklidir. Altı ay geçtikten sonra zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar. Yine her durumda zina eyleminden beş yıl sonra dava hakkı düşer. (Kişinin zina sebebine dayanarak boşanma davası açamaması diğer kanuni sebeplere dayanarak boşanma davası açmasına engel değildir.)
Zina ile ilgili bir diğer önemli husus “affetme” kavramıdır. Türk Medeni Kanunu madde 161/3 “Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”. Aldatılan eş, zina yapan karısını veya kocasını affettiğini açık bir beyanla ifade edebileceği gibi davranış ve eylemleri ile de ortaya koyabilir. Zina eylemini öğrendikten sonra eşiyle cinsel birliktelik yaşayan kişi eşini affetmiş sayılır ve artık zina sebebine dayanarak boşanma davası açamaz.
Commenti