Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma

Türk Medeni kanunu madde 163, "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.".

Küçük Düşürücü Suç İşleme

Küçük düşürücü suçlar, toplumun, ahlak düzeninin şiddetle reddettiği ve ortaya çıktığında insanın yüzünü kızartan, çevreye karşı utanç duygusu yaratan suçlar olarak tanımlanmaktadır. Belirli suçlar konusunda böylesi bir sınıflandırma kolaysa da bazı suçların değerlendirmesi kendi koşullarına, toplum değerleri, ahlak anlayışı ve suçun neticesinde ortaya çıkan duruma bakılarak yapılmalıdır.

Küçük düşürücü suçlara örnek olarak rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, zimmet, ihtilas, irtikâp, ırza geçme, cinsel saldırı, cinsel taciz, kasten adam öldürme, adam öldürmeye teşebbüs etmek, uyuşturucu ticareti yapmak, gasp gibi suçlar sayılabilir. Bu kapsamdaki suçlar sadece bu sayılanlarla sınırlı olmayıp amacı, işleniş şekli ve sonuçlarına bakılarak birçok suç bu kapsamda değerlendirilebilir.

Bu suçların süreklilik arz etmesi gerekmez, bir kez dahi işlenmesi boşanma için yeterlidir. Bu sebeple boşanma davası açabilmek için suçu işleyen eşin mahkumiyet almış olması zorunlu değildir.

Böylesi bir suçun boşanmaya dayanak yapılması için evlilik süresi içinde gerçekleşmiş olması gerekir. Evlilik öncesi işlenmiş suçlara dayanarak bu yönlü bir boşanma davası açılamaz.

Haysiyetsiz Hayat Sürme

Haysiyetsiz hayat sürme, toplumun değerleri ile ahlak, şeref ve namus anlayışına aykırı yaşam tarzı ve davranışlar olarak tanımlanabilir. Bunlara örnek olarak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kumar oynama, hayat kadını olarak çalışma, teşhircilik gibi durumlar sayılabilir.

Bu türden davranışların boşanmaya konu olması için yineleyen, devam eden davranışlar olması gereklidir. Tek bir kez gerçekleşmiş bir olaya dayanarak bu sebepten boşanma davası açılamaz.

Haysiyetsiz hayat sürme davranışlarının kanunen suç sayılıp sayılmaması önemli değildir. Kanunen suç sayılmasa bile haysiyetsiz hayat sürme kapsamındaki eylemler boşanma konusu olabilir.

Haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı boşanma davası açılabilmesi için de bu nitelikteki yaşantının evlilik birliği içinde gerçekleşmiş olması beklenir. Bu sebeple boşanma davası açmak için eşin evlenmeden önceki yaşamında bu tarzdaki olaylara dayanılamaz.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için bu tarz bir yaşantının olması yeterli değildir. Ayrıca hem küçük düşürücü suç işlemeye hem de haysiyetsiz hayat sürme şeklindeki yaşantının diğer eş bakımından ortak yaşamın çekilmez hale gelmesi gereklidir. Kabahatli eşin bu uygunsuz yaşantısından diğer eş etkilenmiyorsa boşanmada bu sebebe dayanılamaz.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açmak için yasada herhangi bir süre kısıtlaması bulunmamaktadır. Ancak haysiyetsiz hayat sürme sona erdikten ya da küçük düşürücü nitelik taşıyan suçun öğrenilmesinden uzun bir süre geçtikten sonra dava açılması durumunda müşterek yaşamın çekilmez hale geldiğini ileri sürmek pek gerçekçi değildir.